top of page

Mindful Yürüyüş Meditasyonu Nedir? Nasıl Yapılır? Thich Nhat Hanh'ın Meditasyon Felsefesi

Adım adım, her nefesiyle toprağa bağlılıkla, Thich Nhat Hanh'ın rehberliğinde yapılan Mindful Yürüyüş Meditasyonu; sadece bedeni değil, zihni de besleyen bir içsel yolculuk sunuyor.


Bu meditasyon pratiği, sadece bir yerden diğerine ulaşma amacı taşımayan adımların, gerçek bir bağlantı ve huzurun temelini oluşturduğu bir özdeneyimdir.


Makalemizde, bu derin meditasyon pratiğinin kökenlerini, Thich Nhat Hanh'ın meditasyon felsefesini ve yürüyüş meditasyonunun nasıl yapıldığını keşfedeceğiz. Adım adım, her nefesiyle toprağa bağlılıkla, Thich Nhat Hanh'ın rehberliğinde yapılan Mindful Yürüyüş Meditasyonu; sadece bedeni değil, zihni de besleyen bir içsel yolculuk sunuyor. Bu meditasyon pratiği, sadece bir yerden diğerine ulaşma amacı taşımayan adımların, gerçek bir bağlantı ve huzurun temelini oluşturduğu bir özdeneyimdir. Makalemizde, bu derin meditasyon pratiğinin kökenlerini, Thich Nhat Hanh'ın meditasyon felsefesini ve yürüyüş meditasyonunun nasıl yapıldığını keşfedeceğiz.


Mindful Yürüyüş Meditasyonu Nedir?


Thich Nhat Hanh, geçmişte Mindful Yürüyüş Meditasyonu'nu vurgulayarak bedenimiz ve dünya ile derin bağlantımızı güçlendirmenin etkileyici bir yolunu öne sürdü. İşte nefes almayı, bilinçli adım atmayı ve gerçek evimize dönmeyi öğrenmenin bir rehberi.


Kökenleri Nereye Dayanır?

Birçok insan sadece bir yerden başka bir yere gitmek amacıyla yürür. Ancak, bir kutsal yere yürüdüğümüzü hayal edin.


Sessizce yürür ve her nazik adımı saygıyla atarsınız.


Benzer şekilde, Thich Nhat Hanh öneriyor ki, her yürüyüşümüzü böyle yapmalıyız. Toprak kutsaldır ve her adımda ona dokunuyoruz.


Bu nedenle saygılı olmalıyız çünkü annemizin üzerinde yürüyoruz. Bu şekilde yürürsek, her adım köklü olacak, her adım besleyici olacaktır.



Bir şekilde kendimizi saygılı yürümeye alıştırabiliriz. Nereye gidersek gidelim, tren istasyonu mu yoksa süpermarket mi, yine de yerin üzerinde yürüyoruz ve bu nedenle kutsal bir mabetteyiz.


Bunu hatırlarsak, beslenir ve her adımda sağlam bir zemin bulabiliriz.

Bu şekilde yürüyebilmek için her adımı fark etmeliyiz. Farkındalıkla atılan her adım, bizi buraya ve şimdiye geri getirebilir. Yavaşlayın.


Farkındalık yolumuzu aydınlatır. Acele etmiyoruz. Her nefeste sadece bir adım atabiliriz. Belki hayat boyu koşmuş olabiliriz, ancak artık koşmamıza gerek yok.


Bu koşmaktan vazgeçme zamanı. Toprakta sağlam olmak, her adımda onun sağlamlığını hissetmek ve tam olarak olmamız gereken yerde olduğumuzu bilmek demektir.



Her bilinçli nefes, her bilinçli adım, bize bu güzel gezegenin üzerinde yaşadığımızı hatırlatır. Başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Sadece yaşamak, nefes almak ve bir adım atmak yeterince harika.


Gerçek yaşamın mevcut olduğu yer olan anın içindeyiz. Eğer böyle nefes alıp yürürsek, bir dağ gibi sağlam oluruz.



mindful yürüyüş meditasyonu nedir

Thich Nhat Hanh'ın Meditasyon Felsefesi


Thich Nhat Hanh, meditasyonu "uyanıklığın bir eylemi" olarak vurguluyor. Meditasyon, zihnin uyanıklığına doğru bir uyanıştır.


Bedenimizle bağlılık kuramazsak zihnimizi de yerinde bulamayız. Günlük yaşamımızda bedeni sıklıkla unutuyoruz. Bilgisayarımıza ya da endişelerimize kayboluyoruz. Yürüyüş meditasyonu bizi tekrar bütünleştirir.


Sadece bedenimize bağlı olduğumuzda gerçekten yaşamdayız. Bağlantı olmadan iyileşme mümkün değildir. Bu yüzden derinlemesine bedenimizle bağlantı kurmak için yürüyüş meditasyonunu uygularız.


Yürüyüş meditasyonu, bedeni ve zihni sakin bir şekilde birleştirmenin bir uygulamasıdır. Nefesimizi adımlarımızla birleştiririz.


Nefes alırken iki veya üç adım atabiliriz. Nefes verirken üç, dört veya beş adım atabiliriz. Bu, bedenimiz için rahat olanı fark etmemize yardımcı olur.


Nefes alışımız, bedenimizin ve zihnimizin sakinleşmesine yardımcı olmanın bir işlevine sahiptir. Yürüdükçe, diyebiliriz ki, Nefes alırken, bedenimi sakinleştiririm. Nefes verirken, bedenime huzur getiririm. Nefesin sakinleştirmesi, bedeni sakinleştirir ve herhangi bir ağrı ve gerilimi azaltır.


Yürüyüş meditasyonu, bedeni ve zihni barış içinde bir araya getirme pratiğidir. Bu şekilde yürüdüğümüzde, nefesimizle birlikte bedenimizi ve zihnimizi geri getiririz. Bedenimiz ve zihnimiz, aynı gerçekliğin iki yönüdür. Zihnimizi bedenimizden ayırırsak, bedenimiz ölüdür. Bedenimizi zihnimizden çıkarırsak, zihnimiz ölüdür. Birinin diğer olmadan olabileceğini düşünmeyin.


Yürüyüş meditasyonu, öncelikle bedeni ve zihni barış içinde bir araya getirme pratiğidir. Ne yaparsak yapalım, başlamanın yolu sakinleşmektir, çünkü zihnimiz ve bedenimiz sakinleştikçe daha net görmeye başlarız. Öfkemizi veya üzüntümüzü açıkça gördüğümüzde, dağılır. Kendimize ve diğerlerine daha fazla şefkat hissetmeye başlarız. Bu yalnızca beden ve zihin birleştiğinde mümkündür.


Yürüyüş meditasyonu çalışması olmamalıdır. Özellikle hava çok taze olduğunda, sabahın erken saatlerinde çok keyifli olabilir. Bilinçli yürüdüğümüzde, etrafımızdaki dünyanın güzelliğini ve harikasını görür ve uyanırız.


Zihnimiz endişe ve acılarımızla meşgul olduğunda, bunları kaçırırız. Attığımız her adımı değerli bulabilir ve her adım bize mutluluk getirebilir. Yeryüzüne ve gökyüzüne tekrar baktığımızda, dünyanın ne kadar harika bir gerçeklik olduğunu görürüz.


Yürüyüş Meditasyonunun Faydaları Nelerdir?


Birleştirilmiş Beden ve Zihin


Bir yere varmadan önce zihnimiz başka bir yerdeyse bedenimize bağlı olamayız. Her birimizin, bu dünya tarafından bize verilen bir bedeni var.


Bu beden bir harika.


Günlük yaşamda, bedeni sıklıkla unutuyoruz. Bilgisayarımıza veya endişelerimize kayboluyoruz. Yürüyüş meditasyonu bizi tekrar bütünleştirir.


Sadece bedenimize bağlı olduğumuzda gerçekten yaşıyoruz. Bu bağlantı olmadan iyileşme mümkün değildir. Bu nedenle yürüyüş meditasyonunu uygularız.


Yürüyüş meditasyonu, bedeni ve zihni sakin bir şekilde birleştirmenin bir uygulamasıdır. Nefesimizi adımlarımızla birleştiririz. Nefes alırken iki veya üç adım atabiliriz. Nefes verirken üç, dört veya beş adım atabiliriz. Bu, bedenimiz için rahat olanı fark etmemize yardımcı olur.


Biz ve Dünya Arasında Ayrılık Yok


Düşünüyoruz ki, dünya dünya ve biz dünya dışında bir şeyiz. Ancak aslında dünyanın içindeyiz. Düşünün ki dünya ağaçtır ve biz bir yapraktır.


Dünya, sadece bize bakım yapmamız gereken dışında bir şey değildir. Dünya biziz.


Ebeveynlerimiz, atalarımız ve öğretmenlerimiz içimizdedir ve dünya da içimizdedir. Dünyaya bakım yaparken, kendimize de bakım yapıyoruz.


Doğayla Birleşme


Dünya, sadece bir ortam değildir, üzerinde yürüdüğümüz bir şey değildir, aslında içimizdedir. Bu bilince vardığınızda, dünya ile gerçek bir birleşme yaşayabilirsiniz. Ancak dünyayı sadece hayatta kalmak için bir şey olarak görüyorsak, sadece hayatta kalmak için dünya için bir şeyler yapmak istiyoruz.


Ancak bu yeterli değildir, bu ikili bir görüş şeklidir.


Dünyaya sadece madde olarak değil, aynı zamanda yaşayan ve bilinçli bir varlık olarak bakmamız gerekiyor. Evren, güneş ve yıldızlar, dünyaya birçok element kazandırdı ve dünyaya baktığımızda, bu elementlerin tüm evrenin varlığını içeren muazzam bir çiçek olduğunu görüyoruz. Kendi vücudumuza baktığımızda, dünyanın aynı elementlerden yapıldığını görüyoruz. Bizi yarattı. Dünya ve evren bize içimizde.


Dünya Bir Bodhisattva Gibi


Dünya bir bodhisattva olarak düşünülebilir, yani büyük ve şefkatli bir varlık. Bodhisattva, uyanıklık, anlayış ve sevgiye sahip bir varlıktır. Uyanıklığa, huzura, anlayışa ve sevgiye sahip her canlı varlık bir bodhisattva olarak adlandırılabilir, ancak bir bodhisattva bir insan olmak zorunda değildir. Bir ağaca baktığımızda, ağacın taze olduğunu, yaşamı beslediğini, gölge ve güzellik sunduğunu görürüz. Bir bodhisattva, bize sonsuz mutluluk sunan, oksijen sağlayan ve yaşamı daha güzel hale getiren bir yerdir.


Sorumluluk ve Sevgi


Sevgi bir sorumluluktur. Budizm'de meditasyonu bir uyanma eylemi olarak konuşuruz. Uyanmak, bir şeye uyanmak anlamına gelir.


Dünya tehlikede ve dünyadaki yaşam türleri de tehlikede olduğunda uyanmamız gerekir. Bilinçli yürüdüğümüzde, her adım bize sorumluluğumuzu hatırlatır. Dünyayı ailemizi ve kendimizi koruma konusundaki taahhüdümüzle aynı kararlılıkla korumamız gerekir.


Dünya bizi besleyebilir ve iyileştirebilir, ancak aynı zamanda acı çeker. Her adım dünya bizi iyileştirir ve her adım dünyayı iyileştirir.


Bilinçli Adımlar ve Dünya Sevgisi


Bilinçli adımlarla dünyada dolaştığımızda, bedenimizi ve zihnimizi sevgi dolu bir şekilde birleştiririz. Her bir adım, etrafımızdaki çevre ile bağlantımızı farkında olarak kutlar ve onunla birlikte farkındalığı sürdürürüz. Bu sevgi ve farkındalık enerjisi, hem bize hem de dünyaya iyileşme getirir. Bu enerji, sadece dışarıdan gelmez, bizzat bizden gelir. Nefes alabilir, yürüyebilir, bilinçli bir şekilde oturabilir ve yaşamın harikalarını tanıyabiliriz.


Bilinçli yürüyüş pratiği, sağlığımıza ve dünyaya sevgi dolu bir bağ kurmamıza yardımcı olur. Bilinçli bir adım attığımızda, sadece kendi varlığımızı değil, aynı zamanda dünyanın bütünüyle bir bağlantı hissederiz.

Bu bağlantı, sevgi, sorumluluk ve şefkat enerjisiyle doludur. Her adım, bu enerjiyi dünyaya ve tüm yaşam formlarına yaymamıza yardımcı olur. Dünya, sevgi ve farkındalıkla dolaştığımızda, bu sevginin ve farkındalığın yankıları bize ve dünyaya geri döner.


Meditasyon: Yeryüzünde Yürümek Yavaşça, rahat bir şekilde yürüyün. Bu şekilde pratiğinizi sürdürdüğünüzde, adımlarınız dünyanın en güvenli kişisinin adımları olacak.


Her adımınızı yere bağlanan bir çekim hissedin. Her adımla, dünyaya kök salmış olursunuz.

Yürüyüş meditasyonu yapmanın bir yolu, nefes alın ve bir adım atın; tüm dikkatinizi ayak tabanınıza odaklayın. Tamamen buraya ulaşmadıysanız, bir sonraki adımı atmayın.


Eminim ki böyle bir adım atabilirsiniz çünkü içinizde bir buddhanature (Buda doğası) vardır. Buddhanature, olan biteni fark etme kapasitesidir. Şu anki an içinde ne yaptığınızı tanıma ve "Yaşıyorum, bir adım atıyorum." diye kendinize söyleme yeteneğinizi ifade eder.


Herkes bunu yapabilir. Her birimizde bir Buda vardır ve Buda'nın yürümesine izin vermeliyiz.

Yürürken bilinçli nefes alın ve adımlarınızı sayarak bu pratiği yapabilirsiniz. Eğer küçük bir alan içindeyseniz, ona ulaştığınızda bir an durun ve dönmek için bir an seçin.

Her adımda, ayağınızın kalkış ve inişine dikkat edin. Bacaklarınızdaki hareketi ve vücudunuzun geri kalanındaki hareketi fark edin. Vücudunuzun yan tarafa kayma durumunu fark edin.



Dikkatinizi başka bir şey çekerse, yürümenin hissine geri dönün. Zihninizi kaybolacak, bu yüzden bir rahatsızlık olmadan sakin bir şekilde geri getirin.


Özellikle dışarıda, etrafınızdaki çevreyi büyük bir dikkatle sürdürün, her şeyi içine alın, güvende ve farkında kalın.

Şimdi birkaç dakika boyunca dikkatinizi seslere genişletin. İçeride olsanız da, ormanda olsanız da veya şehirde olsanız da, seslere etiketleme veya adlandırma yapmadan dikkat edin. Sesleri sadece ses olarak fark edin, hoş veya hoş olmayan bulup bulmadığınıza takılmadan.

Dikkatinizi koku duyusuna kaydırın.


Yine, sadece fark edin. Kendinizi herhangi bir şey hissetmeye zorlamayın, sadece koku duyusuna dikkatinizi getirin, ne bulursanız.


Şimdi, görme duyusuna geçin: renkler, nesneler ve gördüğünüz her şey. Herhangi bir şey dikkatinizi çektiğinde veya bir engelden kaçınmanız gerektiğinde bile her zaman dikkatinizi doğaya sadık tutun. Doğal, aşırı sert olmayan, hayal kurmayan, düşüncelere dalıp sürüklenmeyen ancak sürekli farkındalığa sahip bir şekilde durun.



Her şeyin etrafındaki bu açık farkındalığı sürdürün, nerede olursanız olun. Hiçbir şey yapacak, düzeltecek veya değiştirecek bir şey yok. Tamamen farkında, ve yürüyorsunuz.

Son anlarda, yürüme meditasyonu sırasında zihninizin nerede olursa olsun, bu pratiğin boyunca bedeninizdeki fiziksel duyumların farkındalığına geri dönün.


Ayaklarınızın yere dokunmasını tekrar fark edin. Her adımda vücudunuzdaki hareketleri tekrar fark edin.


Yürüme meditasyonunu sonlandırmaya hazır olduğunuzda, bir an durun ve yine bir an seçin. Pratiği sonlandırırken, bu tür bir farkındalığı günün geri kalanına nasıl taşıyabileceğinizi düşünün.


Meditasyon Hakkında Merak Edilenler:

Her gün meditasyon yapılır mı?

Her gün meditasyon yapmak, birçok kişi için faydalı bir uygulama olabilir. Ancak, meditasyon pratiği kişisel tercihlere ve yaşam tarzına bağlı olarak değişebilir. Bazı insanlar her gün meditasyon yapmayı tercih ederken, diğerleri haftada birkaç kez ya da daha az sıklıkta meditasyon yapmayı seçebilir.


Günün hangi saati meditasyon yapılır?

Meditasyonu günün herhangi bir saatinde yapabilirsiniz. Bazı insanlar sabahları uyanır uyanmaz meditasyon yapmayı tercih ederken, diğerleri günün stresini azaltmak için akşam saatlerini seçebilir. Önemli olan, meditasyonu düzenli bir şekilde uygulamak ve sizin için en uygun zamanı bulmaktır.


Meditasyon ne kadar sürede etki eder?

Meditasyonun etkileri kişiden kişiye değişebilir. Ancak, düzenli bir meditasyon pratiği genellikle zamanla daha belirgin hale gelir. Birçok insan, meditasyonun hemen sonrasında bile daha fazla huzur, odaklanma ve sakinlik hissetmeye başlar. Uzun vadeli etkiler, düzenli ve sürekli bir meditasyon pratiğiyle daha belirgin hale gelir.


Kendi kendine meditasyon nasıl yapılır?

Kendi kendine meditasyon yapmak için şu adımları takip edebilirsiniz:

  1. Rahat Bir Pozisyon Alın: Oturmak veya uzanmak gibi rahat bir pozisyon seçin.

  2. Nefesinize Odaklanın: Nefes alışverişinizi fark edin. Yavaşça ve derin bir şekilde nefes alın-verin.

  3. Dikkatinizi Yönlendirin: Zihinsel dalgalanmalara odaklanmışken, dikkatinizi tekrar nefesinize çevirin.

  4. Düşüncelere İzin Verin: Düşünceler gelirse, onları değerlendirmeden sadece geçmelerine izin verin.

  5. Yavaşça Geri Dönün: Dikkatinizi dağıtan bir şey olduğunda, nazikçe odaklanmanıza geri dönün.

Meditasyon sırasında ne hissedilir?

Meditasyon sırasında kişiden kişiye değişen bir dizi duygu ortaya çıkabilir. Bazıları huzur ve sakinlik hissederken, diğerleri zihinsel gürültülerle başa çıkma çabası içinde olabilir. Meditasyonun amacı duyguları değerlendirmemek ve sadece farkındalıkla kabul etmektir.


Bir günde kaç tane meditasyon yapılır?

Günde kaç kez meditasyon yapılacağı kişisel tercihlere bağlıdır. Bazı insanlar gün içinde kısa meditasyon seansları tercih ederken, diğerleri daha uzun süreler boyunca tek bir oturumda meditasyon yapmayı seçebilir. Önemli olan düzenli bir pratiği sürdürmektir.


Kendi kendine meditasyon nasıl yapılır?

Kendi kendine meditasyon yapmak için önce sakin bir ortam seçin. Daha sonra rahat bir pozisyona oturun veya uzanın. Nefesinize odaklanın, dikkatinizi dağıtan düşünceler geldiğinde nazikçe geri dönün. Başlangıçta kısa sürelerle başlayabilir ve süreyi zamanla artırabilirsiniz. Meditasyon pratiğinizi kişiselleştirmek önemlidir, bu yüzden kendiniz için en uygun olan yöntemi bulun.

Kaynakça:

bottom of page